7 mins read
Bakan Fidan’dan Gazze’de ateşkes açıklaması: Ramazan’dan önce olması için ciddi çaba var
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde Dışişleri Bakanlığı’nca bu yıl ‘Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak’ ana temasıyla 1-3 Mart tarihleri arasında düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu tamamlandı.
148 ülkeden 19 devlet ve hükümet başkanı, 2 özerk yönetim başkanı, 64 bakan, 1 meclis başkanı, 20 yabancı bakan yardımcısı, 57 uluslararası temsilci olmak üzere 4 bin 700’e yakın katılımcının katıldığı programda, küresel krizler, ticaret savaşları gibi konular tartışıldı.
Kapanış programında konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan
, “ADF’de son 3 günde gerçekleştirilen oturumlarda farklı kıtalardan çeşitli seviyedeki katılımcılarla farklı düşünceleri dile getirilmesini sağladık. Muhataplarımız forumun içerik bakımından zenginliğinden etkilendiğini söyledi. Her bir muhatabımızla çok sayıda ikili görüşme yapma imkanı bulduklarından dolayı da müteşekkir olduklarını belirttiler. Yoğun ikili görüşme trafiği yaşandı. Cumhurbaşkanımız seçim ile ilgili yoğun bir trafiği olmasına rağmen teşrif ettiler. 11 devlet ve hükümet başkanı ile bir araya gelip, çok kritik konularla ilgili görüşmeler gerçekleştirdi. Ben de 32 mevkidaşım ile ikili görüşme yapma imkanı buldum”
dedi.
Forumda düzenlenen 47 oturumda güvenlik, enerji, bölgesel konular, yabancı düşmanlığı, ara buluculuk, yapay zeka gibi çeşitli konuların görüşüldüğünü belirten Fidan,
“Gazze Temas Grubu üyesi olarak grup üyesi Filistin ve Mısır Dışişleri Bakanı arkadaşlarımla Gazze konusunda bir panele ev sahipliği yaptım. ADF’ye bu üst düzey katılım Türk diplomasisinin etkisini göstermektedir. Tüm insanlığın ortak meselelerini forumda masaya yatırdık. 3 gündür gerçekleştirdiğimiz tüm tartışmalar küresel düzene dair tespitlerimizin ne kadar doğru olduğunu ortaya koydu”
diye konuştu.
‘Birlikte hareket etmek gerekiyor’
Diplomasinin her alanda artırılmasını istediklerini söyleyen Fidan,
“Bazı uluslararası aktörlerin çifte standardı ve uluslararası hukuku hiçe sayan yaklaşımları forum esnasında adeta ifşa edildi. Bu husus özellikle Filistin halkına dair şiddetin son verilmesine yönelik diplomatik girişimleri ele aldığımız toplantıda ele alındı. Etkinlikte Gazze’de devam eden zulmün sona ermesi için atmamız gereken adımları konuştuk. Karşı karşıya olduğumuz tablonun küresel adaletsiz ve eşitsizliklerin bir yansıması olduğunu ifade ettik. ADF’de gerçekleştirdiğimiz tartışmalar ile düşünmek yeterli değil; birlikte hareket etmek gerekiyor”
dedi.
‘Tek taraflı adım atılması gerektiğine inananlar var’
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetiyle Filistin konusunu görüşmek için Türkiye’ye geleceğini söyleyen Fidan,
“Gazze’de süren zulmün durdurulması, ADF’nin merkezine oturdu. Cumhurbaşkanımızın, bizim yaptığımız görüşmelerde bu konu altı çizilerek vurgulandı. Diplomasinin bütün imkanlarını kullandık. Taraflar arasında devam eden ateşkese yönelik görüşmelerin, arabulucular vasıtasıyla devam ettiğini belirtebilirim. Ramazan ayından önce Filistin’de ateşkese ulaşılması konusunda çok ciddi arzu ve çaba var. Açlığın ve hastalığın kol gezdiği Gazze’de yardımların ulaşması konusunda neler yapılabilir, bunlar ifade edilmeye başladı. Bakan arkadaşlarımla yaptığım görüşmelerde; tek taraflı adım atılması gerektiğine inanan arkadaşlarımız var. Bizler de artık bu görüşleri destekliyoruz. Birilerinin izinleri bekleyerek Gazze’ye yardım ulaştırmak, 2 milyondan fazla insanın yavaş ve sessiz ölümüne ortak olmak manasına geliyor. Uluslararası toplum artık daha farklı adımlar atılması gerektiğine inanıyor”
diye konuştu.
ABD’ye ziyaret
Japonya ile ilişkileri geliştirmeye önem verdiklerini söyleyen Fidan,
“Ekim 2021’de Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ve Biden arasında gerçekleştirilen görüşmede iki ülke arasında stratejik mekanizma konusunda mutabakata varılmıştı. Bu mekanizma bakanlar ve bakan altı düzeyde işletilecek bir mekanizmaydı. Hedeflenen iki ülke arasında sadece güvenlik konuları değil; enerji, ekonomi, politik ve bölgesel konuların tartışıldığı bir platform oluşturmaktı. Alt çalışma grupları oluşturuldu ve görüşmelere başladı. Bu sefer meslektaşım Antony Blinken’ın daveti üzerine stratejik mekanizma toplantısı için ABD’ye önümüzdeki hafta bir seyahat planlandı. Çok çeşitli konularda Amerika ile aramızdaki ilişkilerimizin muhasebesini yapacağız. Cumhurbaşkanımızın Amerika ziyareti konusu orada ele alacağımız bir konu olacak. Her iki ülkede de bir seçim atmosferi var”
dedi.
Suriye konusunda Lavrov ile görüşme
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmeye değinen Fidan,
“Lavrov ile yaptığımız görüşmede bölgesel gelişmeler, Kafkaslardaki barış sürecini masaya yatırma imkanımız oldu. Karadeniz’deki seyrüsefer güvenliği konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Suriye’deki konularla ilgili daha yakın bir tartışma ortamı yaratmamız gerekiyor. Suriye konusunu ayrıca tartışmamız gerekiyor, bu konuda biraz zamana ihtiyacımız var. Gerek mültecilerin geri dönüşü gerek yeni anayasanın yazılması gerek terörizmle mücadele konuları, şu anda askıda olan konular. Bunun ilerletilmesi gerekiyor. Türkiye’nin milli güvenliğini yakından ilgilendiren bir konu. Rusya’nın arasında bulunduğu birkaç ülke ile bu konuyu yakından tartışmaya devam edeceğiz”
diye konuştu.
Ateşkes çağrısı
Ukrayna ile Rusya arasında ateşkese yönelik diyaloğun başlaması gerektiğini söyleyen Fidan,
“Ukrayna ile ilgili konuda bizim görüşümüz, her iki taraf da savaşta ulaşabilecekleri neticelerin limitlerine gelmiş durumda. Artık ateşkese yönelik belli bir diyaloğun başlatılması zamanı geldi. Bu, işgalin tanınması anlamına gelmiyor. İşgalin tanınması ve egemenlik konuları ile ateşkes meselesini birbirinden ayırmanın zamanı geldiğine inanıyoruz. 21’inci yüzyılda Avrupa’nın ortasında 500 bine yakın insanın hayatını kaybetmesi ve yaralanması, koca bir ülkenin alt ve üst yapısının yok olması, bizim dayanabileceğimiz bir gerçeklik değil. Bir şekilde durması gerekiyor. Bazı görüşmelerin yapılması fikrinin kabul edilmesi, bu fikre alışılması gerekiyor. Savaşmayla gidilebilecek yerin limitine ulaşıldı diye düşünüyorum. İşgali tanımak söz konusu değil. Egemenlik, işgal konusuyla ateşkesi birbirinden ayırıp, daha farklı bir yöntemle konuya bakma zamanı geldi diye düşünüyoruz”
dedi.